ardahanda kaldığım süre içerisinde güzel günler geçirdiğimiz kadim dostum aydının önderliğinde oluşan bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum
sene başında aydın ben ömer ve özkanla eve çıkmıştık ve ev eşyası almak için bir mağazaya girdik iki adet çekyat aldık ve ve tutarı dört kişiye böldük herkes kendine düşen payı dükkana ödicekti zaman ilerledi herkes payını ödedi bir ben kalmıştım bende ödicektim ama bir türlü bütçeyi toparlayamıydum bir gün eve geldim bütün ev ahalisi evde içeri girdiğim anda bişe olduğunu anladım oyunculuk kabiliyetleri tavan yapmış arkadaşlarım özellikle aydın gayet üzgün bir ses tonuyla dükkan sahibinin eve geldiğini ben parayı ödemediğim için benim olan 37 ekran televizyonu karşılığında aldığını söylediği anda aşımdan aşapğı dökülen kaynar suların ardı arkası gelmicek gibiydi bir anlık şok yaşadım nasıl olur diyorum aydına aydın bizim yapacak bişemiz yoktu diyor ve kaynar suların altına bir odunda o atıyordu bu arada adamın neden çekyatı değilde borca karşılık televizyonu aldığını düşününce şu gerçek yüzüme tokat gibi inmişti mevcut kütlemin çekyat üzerinde vermiş olduğu hasarlar adamı televizyonu almaya itti diye düşünüyorum bir yandan da şaka olabileceği kuşkusuyla evin hertaraıfını arıyorum ama televizyon yok oyunculuk üzerine o gün destanlar yazan arkadaşlar ise olayın gerçek olduğunu adamın çok kararlı olduğunu iyki evde olmadığımı altını çizerek belirtiyorlardı herneyse televizyonu geri almalı ve borcu ödemeliydim parayı topladım ve dükkana gitmeye karar verdim ama o ana kadar televizyonu ve çekyatı karşılaştırdığımda çekyatın mevcut hali televizyonun ederinin yanına bile yaklaşamiyacağını ve de televizyonun da bana emanet olarak verildiği gerçeği de üzerine eklenince durumumun vehameti daha da ağırlaşıyordu dükkana gitmek için yola çıktım bir hışımladükkana giridim selamün aleyküm aleyküm selam dedikten sonra bir hışımla abi oldumu bu yaptğınız dedim yakıştımı ticari ahlaka böylemidir esnaflıktarzı esnaflığın tarifyle direk alakalı lafları birbiri ardına adama sıraladıktan sonra adam dur hemşerim ne oluyo nedir durum dedi ama ben hala aynı şeyleri tekrar ediyorum neyse adam otur bi baştan anlat diyince başladım olayı anlatmaya ama o sırada kafamda sanki bir oyunun içerisindeyim düşüncesi belirmeye başladım adama anlattım adam ya kardeş senin borcun kalmışmıydı demesin sağa baktı sola baktı bulamdı bi defteri vardı ona baktı sonunda buldusen zamanında da ödemeyince öğrenci olduğun içinde ekstradan sana vade verdik borcuda unutuğ gitmişiz biz öyle borca karşılık böyle şey yapacak adam değiliz ayıp oldu bu dediklerin demesiyle aydının kulaklarını çınlatmak için kurduğum cümlelere star verdim adam da şaşırdı tabi bi hışımla dükkanına giriyorum sonra adama ticari ahlak dersi veriyorum abi dedim bi yanlışlık olmuş kusura bakmayın bende borcu mu ödicektim toparlıoyodum özür dilerim buyrun kalan borç dedim adam parayı aldı ama benim yüzümün rengi ile domatesin rengi arasında bir fark kalmadığını sonradan dükkan dan çıkarken aynadan farkettim neyse adama tekrar kusura bakma abi yanlışlık olmuş diyip dükkandan çıktım adam da iyi niyetliymiş o kadar lafa bişey demedi ben dükkandan çıktım eve doğru yürümeye başladım eve vardığımda benim televizyon yerine gelmiş ve ev ahalisi gülmek için hazır kıta beklediğini gördüm olayı onlara ben kızarak anlattım onlarda gülerek dinlediler çok saygıdeğer arkadaşım aydın sen aynı zamanda ev sahibimiz olan üst komşumuzun evine emaneten bırak hiç aklıma gelmemişti doğrusu bide arkadaşlar oskarlk oyun çıkartınca kimsede renk vermeyince şüphelenme gereği duymamıştım onlar gülerken bende kendi kendime gülmeye başladım ve onları boğma özellikle de aydını nefessiz bırakma isteğim birden kaybolmuştu neticesinde biraz sıkıntılı da olsa komik bir olay yaşamıştık şimdi sizin aman ziya ne kekmişsin dediğinizi duyar gibiyim iyi eğlenceler aydın sen yokmusun sen